“Tasarruf yapılmaz, tasarruf bir yaşam seklidir.”desem şimdi sizlere ne düşünürsünüz? Çok güzel bir söz diye başlarız, doğruluğunu perçinleriz ama yapmaya geldiğimizde biraz duraklarız. Peki, ne var ki bizi bu doğruluğuna inandığımız ve kanıksadığımız şeyleri yaptırmayan.
Bu konuya birazdan devam edeceğim ve sanırım çözümünü de beraber bulacağız.
Dünya’da geçmiyor ki her geçen gün yeni bir yenilik yapılmasın. Bazen yetişmekte geç bile kalıyoruz. Dünya dönüşü gibi, evren dönüşü gibi olanca hızıyla dönüyor hayatta…
Uzmanlar her
fırsatta dünyamızı kirletmeyin,
geleceğimize yatırım yapalım diye belki de
avazları çıktığı kadarıyla kalabalıkta bağırıyorlar.
Küresel ısınma sebebiyle her
geçen sene bunu daha çok hissediyoruz.
Gerek havaların sıcaklığından gerekse mevsimlerin değişmesinden anlıyoruz ama işimize gelmiyor.Yine
bakıyorsunuz ki ozon kirleniyor,
sularımız boşuna akıyor,
enerjimizi boşa harcıyoruz.Peki
nereye kadar!
Tehlikeler bizim kapımıza dayandığında ne
yapacağız.
Hemen açıklamalar gelmeye başlar:
“Ben zaten destek vermek istedim…
Ben biliyordum ve defalarca dile getirdim…
Yetkililer bir önlem alabilirlerdi…
…”
Bu ve benzeri yüzlerce bence bahaneleri türeteceğiz, ama tehlike kapımıza dayandığında.
Ülkemizde ve Dünya’da o kadar güzel çalışmalar yapılıyor ki, tasarruf adına, bir kullanmaya başlasak, bir önemsesek tehlikeleri biraz ileti tarihlere atacağız ama nafile tabii ki.
Şirketlere bakıyorsunuz AR-GE ismi altında yapılan geleceğe yönelik araştırma geliştirme çalışmaları sadece o şirkete değil insanoğluna yapılan en büyük iyiliktir bence.
İşin sırrı nedir derseniz,işin sırrı “i l k a d ı m “ ‘dır.Yani bizler ilk adımı atamıyoruz.Başkaları yapsın sonra bizler de bakarız düşüncelerindeyiz.Peki neden başkaları diye düşünürüz.
İşlerimizde hep şu bahane vardır.
“Yarın yaparız,başlarız..” gibi.Peki bugün dünün yarını değil mi? Peki neden ilk adım atılmakta çekiniriz ya da geç kalırız.
Hep geleceğe bakarsak geçmişte yapılan hataları da yok etmiş oluruz.O halde ilk olmak çok önemlidir.Geçmişte analizleri çok yapamamaktan ya da imkanların darlığından ilk olmak istememekteydik.Ama şimdi ilk olanlar kazandığını görüyoruz.O halde her şeyde gerek enerji ile ilgili çalışmalarla gerekse AR-GE çalışmalarına öncelik vermeli ve bu konuda toplumu da bilinçlendirmeli.Bu konuda herkesin üzerine düşen mutlaka bir şeyler vardır.Dünyadaki gelişmeleri takip etmek bile bir sorumluluktur.
Unutulmamalıdır ki “bu evren de başka Dünya Yok…”